Doktorunuzu Seçerken

DOKTORUMUZU SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDELİM ?

Çağımızda hastalarımızın en temel gereksinimlerinden birisi de her zaman ve her konuda güvenebileceği, her aradığında rahatlıkla ulaşıp her türlü sağlık problemini paylaşabileceği veya danışabileceği, herhangi bir sağlık problemi olmasa bile rutin olarak kontrollere kolaylıkla gidebileceği bir “nisaiye veya kadın-doğum uzmanı” veya daha modern ismi ile “jinekolog” ile iletişim halinde olmasıdır.

Kadın sağlığı her yönü ile mahremiyet ve belli bir özen arz eden bir konu olduğundan, kişiler kendileri ile ilgili pek çok sorunlarını anne-babaları, hatta eşleri ile bile konuşmaktan çekinmektedir. Bu nedenle bir jinekoloğa başvurabilmenin ilk ve de ana şartı “güven” dir.

Pek çok kadın veya genç kız, bir jinekoloğa ilk kez başvurması gerektiğinde, öncelikle “dost tavsiyeleri” ile çevresinde güvendiği kişilere veya yakınlarına sorup onların önerilerini alarak yola koyulur.

Bu tür bir yaklaşım ilk bakışta akılcı ve doğru gibi gözükür, bazen de yanıltıcı olabilir. Ayrıca her kadın doğum uzmanının kendini daha iyi geliştirdiği, ya da birlikte bir ekip halinde çalıştığı konular vardır. Tüp bebek konusunda, yüksek riskli gebelikler ve gebelik takibi (perinataloji), kadın hastalıkları kanserleri, ürolojik jinekoloji gibi…Böylece özel ve karmaşık, riskli durumlarda doktorunuz sayesinde oluşturduğu ekip yaklaşımından faydalanırsınız.

Diğer bir konu ise hekim ve hasta arasında kurulan “diyalog ortamı” dır. Aynı doktor ile yakınınız arasında çok iyi iletişim kurulabilmesine rağmen bu ilişki sizin için yeterince tatminkar bir düzeyde olmayabilir.

Çağdaş ve bilinçli bir 21.yüzyıl kadının mutlaka düzenli olarak ziyaret ettiği bir jinekoloğu olmalıdır. Jinekoloğunuz hayatınızdaki çok önemli kişilerden birisi olacaktır. Sizi hem psikolojik hem de fizyolojik yönden tanıyacak, sağlığınızla ilgili olarak geçirmiş olduğunuz aşamaları izleyip kaydedecek ve rutin muayeneleriniz için gerekli uyarıları sizlere yapabilecektir. Ayrıca gebelik gibi hayatınızın çok özel bir döneminizi sizinle paylaşacak, bu çok önemli döneminizde size destek olacaktır.

Doğru şekilde bir jinekoloğunuzu seçerken dikkat etmeniz gereken özellikler nelerdir?

Jinekolog Seçerken Güven ve Mahremiyet

Bir hekime gidip kaliteli bir sağlık hizmeti alabilmek için belki de en önemli şart “güven” dir. Yani onun bilgi ve tecrübesine, meslek ahlakına (etiğine), kişiliğine ve samimiyetine karşı duyulan güven..

Ancak güven duyduğunuz bir hekime karşı kendinizi rahat hissedebilirsiniz ve bu şekilde uyguladığı tedaviye riayet edip önerilerine dikkat edersiniz.
Güven duymadığınız bir kişinin önerilerine ise uymakta zorluk çekersiniz. Böyle bir durum da sağlığınız ile ilgili sorunlara neden olabilir.
Doktorunuzun söylediklerinize inanmadığı ya da ciddiye almadığı duygusuna kapılıyorsanız ya da tam tersi olarak doktorunuzun açıklamaları sizi tatmin etmiyorsa bu durumda aranızda ciddi bir “güven sorunu” var demektir.

Doktorunuz ile aranızda yeterli iletişim ve güven bağını kurabildiğinizi anlamak için şu soruların yanıtlarını kendi kendinize değerlendirin: doktorunuz sizin şikayetlerinizi öğrenmeye istekli mi görünüyor yoksa daha katı ve otoriter bir tavır mı sergiliyor?

Doktorunuz sizi soru sormaya özendirip sorunlarınızı dinliyor mu, yoksa sizi dinlemede isteksiz veya meşgul mu görünüyor? Örneğin sizde bir an önce muayenenizi bitirip bir sonraki hastaya geçmek ister gibi bir izlenim mi uyandırıyor?

Sizin sorularınızı cevaplandırmak için yeterince zaman harcıyor mu, yoksa kestirmeden sözlerle kafanızdaki soru işaretleri daha da mı büyüyor?

Tüm bu sorular son derece önemlidir. Durumunuz ve hastalığınızı öğrenmeniz, nedenleri, tüm tedavi alternatifleri, bunların risk, yarar ve başarı oranları hakkında bilgilendirilmeniz sizin bir hasta olarak en doğal hakkınızdır. Çünkü bir hastalığın tedavisi tüm bireyler için aynı değildir. Örneğin pek çok aile planlaması yöntemi olduğu halde, bir çift için uygun olan yalnızca bir tanesi olabilir.

Yine, anlamsız ya da komik olduğunu düşünseniz bile “aklınıza takılan her soruyu” doktorunuza çekinmeden sorabilmelisiniz. Çünkü doktorunuz sizin en iyi sırdaşınız ve en doğru bilgi alabileceğiniz kişi konumundadır.

Doktorunuza bir soru sormak istediğinizde herhangi bir nedenle çekingenlik ya da korku duymamalısınız. Hastalığınız ile ilgili her konuyu doktorunuzla rahatça tartışabilmelisiniz. Doktorunuzun bu konudaki yaklaşımından duyduğunuz tatmin, doğru adreste olduğunuzun belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar.

Bilgi ve Deneyim
Gittiğiniz hekimin yeterli mesleki birikim ve deneyime sahip olması hem sizin, eğer gebeyseniz de sizle birlikte bebeğinizin sağlığı açısından son derecede önemlidir.

Çağımızda tüm bilim dalları gibi tıptaki gelişmeler de büyük bir hızla devam etmektedir. Bu ilerlemeler sonucunda kadın sağlığını ilgilendiren pek çok dallar da içlerinde alt branşlara ayrılmıştır.

Kadın sağlığı içinde infertilite (kısırlık) ve onkoloji bölümleri oldukça spesifik konular olup, bu tür alt branşlaşmanın en güzel örnekleridir. Özel ilgi, eğitim ve deneyim gerektiren bu dallarda, her jinekolog ayrıntılı şekilde bilgi ve tecrübe sahibi değildir. Dolayısıyla jinekoloğunuzun sizi bu tür sorunlarınızda kendinden daha deneyimli bir meslektaşına yönlendirmesi onun yetersiz olduğu anlamına gelmez.

Benzer şekilde özel branşlaşma gerektirmeyen bir sorununuzda da doktorunuz diğer meslektaşları ile fikir alışverişinde bulunmak ya da onlardan yardım almak isteyebilir. Bu tür uygulamalar özellikle ekip çalışması içinde bulunan kliniklerde sıkça yapılır ve bu tür “konsültasyonlar” doktorunuzun yetersizliğini değil, sizin sağlığınıza verdiği önemi ve değeri gösterir.

İletişim Kurma ve Zaman Ayırma
Doktorunuzun dilinden ne kadar anlayabiliyorsunuz? O sizi ne kadar anlayabiliyor ve dinliyor? Size ne kadar zaman ayırabiliyor?  Rahatlıkla ve çekinmeden her türlü sorununuzu dile getirebiliyor musunuz? 
Doktorunuzla konuşurken ne demek istediğini güzel ve net bir Türkçe ile anlayabilmeniz gereklidir. İyi bir hekim karşısındaki hastanın sosyokültürel konumuna uygun şekilde bilgiler sunabilmelidir. Örneğin bir üniversite mezunu ve gebeliği hakkında pek çok kitap okuyan, araştıran bir bayanla okuma yazma bilmeyen bir gebe bayana verilmesi gereken bilgiler birbirinden farklıdır. Doktorunuzun sizin düzeyinize inerek sizin anlayacağınız dilden konuşması ve sizi beklentileriniz yönünde bilgilendirmesi son derece önemlidir. Bazen, son derece karmaşık, söylenmesi güç tıbbi (Latince) terimler kafanızı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. İletişimde diğer bir husus ise hekimin samimi yaklaşımıdır. Güzel ve net bir şekilde konuşarak karşı tarafı tatmin edebilen, güleryüz ve sabır gösterebilen, konuşurken karşısındakinin gözlerinin içine bakan ve karşı tarafa zaman zaman söz hakkı tanıyıp onu sabırla dinlemesini bilen hekim her zaman için daha samimi ve içtendir.
Ulaşılabilirlik
Her aradığınızda doktorunuza ulaşabiliyor musunuz?
İhtiyaç duyduğunuz her an doktorunuza ulaşabilmelisiniz. İletişim çağı olan günümüzde telefon, whatsapp, cep telefonu, web sitesi bilgileri ve mail gibi iletişim kaynaklarını kullanarak bunu gerçekleştirebilmelisiniz. Çünkü konu sağlık konu olduğunda saat, zaman, yer gibi kavramlar ortadan kalkar.  Bu durum özellikle yakın zamanda bir bebek bekliyorsanız son derece kritik bir hal alır. Doktorunuza ne zaman gereksinim duyabileceğiniz belli olmaz. Yine, bazı ufak tefek sorunlarınızı muayenehane ya da hastaneye gitmeksizin iletişim yöntemlerini kullanarak çözebilmelisiniz. Kadınların önemli bir kısmının çalıştığı günümüzde zaman çok değerli bir kavramdır.
Bilimsel Bilgileri İzleme ve Dinamizm
Diğer tüm bilim dallarında olduğu gibi tıptaki gelişmeler de özellikle son 20 yıl içerisinde büyük bir ivme kazanmış ve bu şekilde bilgilerimiz sürekli bir “değişim bombardımanı“na maruz kalmış ve kalmaya devam etmektedir.
Tıp alanında bilgi, teknolojinin gelişmesine paralel olarak süratle gelişmekte ve hızla ilerlemektedir. Bu yüzden tıpta bilginin yarı ömrü yaklaşık “üç yıl” civarındadır. Başka bir ifade ile, eğer doktorlar bilgilerini sürekli yenilemezler ise yaklaşık üç yıl içinde bilgileri eskiyecek, bunun sonucunda hastalarının tanı ve tedavilerinde modern yöntemleri uygulayamayacaklardır.
Bu gerçekler altında doktorlar, uzmanlık eğitimlerini aldıktan sonra hastalarına kaliteli hizmet verebilmeleri için eğitimlerini sürekli yenilemelidir. Ancak hemen belirtilmelidir ki tıpta sürekli eğitim veren bir kurum yoktur. Sadece sürekli eğitime olanak sağlayan kaynaklar vardıir. Bu kaynaklar; uzmanlık alanı ile ilgili kitaplar, dergiler, internet, sempozyum ve kongreler’dir. Bir de firmalarin ürünlerini tanıtmak amacıyla düzenledikleri toplantılar vardır ki, burada firma kendi propagandasını da yapacağı için tarafsız bir hizmet sayılamaz.

Günümüzde jinekologların görevleri yalnızca kadın üreme sistemi ve cinsel sağlıkla ilgili şikayetlerin giderilmesi ile sınırlı kalmayıp, diğer tüm vücut sistemlerini ilgilendiren olası problemleri de saptayarak gerekli yönlendirmelerin yapılmasını da içerir.  Bu nedenle modern bir jinekolog, kendi uzmanlık alanı dışındaki genel tıb konularından uzak kalmamalı ve gelişmeleri yakından izlemeli; yani yeterli düzeyde bir “dinamizme” sahip olmalı ve kendisini sürekli yenileyebilmelidir.

Maalesef, pek çok hastanın yakınmalarından birisi de “kendilerinin konusunda çok tanınmış bir hekime gitmelerine rağmen kendileriyle yeterince ilgilenilmediği, kendilerine uygun tedavilerin uygulanmadığı ve hastalıkları konusunda yeterince bilgilendirilmedikleri” dir.

Doktorlar Arasında Görüş Farklılıkları

Pek çok hasta “şu doktor bana şu ilacı verdi, diğerine gittim onu önermedi” , “bu doktor bana ameliyat olmalısın dedi, ancak diğer doktorlar biraz daha takip edelim dediler” gibi yakınmalarla gelmekte ve sitemde bulunmaktadır.

Tıp, bilim olarak diğer pozitif bilim dallarından farklıdır. Bazen, aynı doğru noktaya giden birbirinden farklı pek çok yol olup, bu yolların da çoğu sizin için uygun yol olabilir. Bunun nedeni, tamamen kişiler ve değişik fikirler ve hatta tamamen doğru bir şekilde yapılmış araştırmalar sonucunda oluşmuş “görüş farklılıkları” dır. 

Görüş farklılıkları; yalnızca ülkemizde olmayıp tüm dünyada olan, bir hastalığın yönetimi ile ilgili değişik görüş ve fikirler sonucunda oluşmuş değerlendirmelerdeki farklılıkları içeren tutumların tümüdür.

Jinekoloğunuzu seçerken tercih ettiği ekolün sizin beklentileriniz ile örtüşmesi de önemlidir. Örneğin sorunlardan kurtulmak için ameliyatı en son çare olarak düşünen bir hastaya, daha çok cerrahi ağırlıklı bir ekolü benimsemiş olan doktoru ameliyat önerebilir. Bu durumdaki hasta genellikle değişik hekimlere başvurup onların da fikirlerini alma yoluna gidecektir.

Doktor / Jinekolog Ücretleri ve Bütçe

Günümüzde ekonomik koşulların ağırlığı hemen herkesi değişik derecelerde etkilemektedir.

Maalesef ekonomik sıkıntı dönemlerinde kişilerin kısıtladığı harcamaların başında sağlık ile ilgili giderler bulunmaktadır. Bu şekilde rutin muayene, tetkik ve tedaviler ya ertelenmekte ya da hekim değiştirme yoluna gidilerek ekonomik bütçeye daha uygun poliklinik veya hastaneler tercih edilmek durumunda kalınmaktadır.

Kişilerin kendi güvendikleri doktorlarını bırakarak başka merkezlere yönlenmeleri pek çok sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Bu şekilde kişilerin başka bir hekime adaptasyonu ile yine hekimin hastayı psikolojik, fizyolojik yönlerden keşfetmesi özellikle de yoğunluk nedeni ile kısıtlı zaman ayrılıyorsa zaman almaktadır.

Biz hastalara, güvendikleri ve her zaman ulaşabilecekleri bir hekimlerinin olmasını ve çok mecbur kalmadıkça, kendilerini hayati olarak etkileyebilecek önemli bir konuda değişik bir fikir alma ihtiyacı hissettikleri zamanlar dışında veya kendi doktorlarından memnuniyetsiz olmadıkça onu değiştirmemelerini tavsiye etmekteyiz. İyi bir doktor her zaman öncelikle hastasını düşünür, gerekirse meslektaşlarından da yardım alabileceği hastasına en uygun tedavilerin uygulanabileceği yer ve kişileri bilir ve görüş alışverişi yapmak üzere yönlendirir, özel ve devlet sigortası seçeneklerine göre tahlilleri yaparken, tedavi düzenlerken, ameliyat planlarken en uygun seçenekleri hastası ile görüşerek planlar.

 
Sağlık harcama masrafları ülkemizde her geçen gün biraz daha artarak kişileri maddi açılardan zora sokmaktadır. Bu yüzden ; tetkik ve tahlillerinizi   kendi sosyal güvencenizi (SSK, Emekli sandığı, Bağ-kur gibi) kullanarak daha az ücretle yaptırabilmeniz, gerektiği durumlarda izin (doğum izinleri ve aktarma işlemleri gibi) durumlarda hastanelerden  yardım sağlanabilmesi, doğumunuzu veya ameliyatınızı da yine kendi sosyal güvencenizi kullanarak veya -sizin açınızdan daha uygun şartlar olursa- kullanmayarak  en uygun hastanede yaptırmanız gibi bir takım olanakları doktorunuzla çekinmeden tartışabilmeniz  gerekir.  iletişim…