Anestezi Almak Tehlikeli mi?

ANESTEZİ (NARKOZ) ALMAK TEHLİKELİ Mİ?

ANESTEZİ ALMAK TRAFİĞE ÇIKMAKTAN DAHA GÜVENLİDİR

 Anestezi korkusu nedir? Elbette bu korkunun anlaşılır bir yönü var. Genel anestezinin ya da diğer adı ile hastanın operasyon öncesi uyutulması demek olan narkozun yol açtığı bilinç kaybı ile birlikte hasta, kendi üzerinde hiçbir kontrolünün kalmadığı ve ağrı dahil hiç bir şeyi hissetmediği geçici bir döneme girmiş oluyor. Hiçbir şekilde denetleyemeyeceği bir sürece girmenin kişiye rahatsızlık vermesi, beklenen bir durum. Sonuçta bu korku bilinmeyenden kontrol edilemeyenden duyulan korkudur. Anestezi ile ilgili korkular iki ana başlık altında toplanabilir:

Ya genel anesteziden uyanamazsam?

Anestezi almak trafiğe çıkmaktan daha güvenli…Modern anestezi pratiğinde yeni ve kısa etkili, yan etki oranları düşük anestezi ilaçlarının gelişmesiyle, “fazla narkoz verildiği” ya da “ hasta narkozu kaldıramadığı” için anesteziden uyanamamak gibi bir durum olamaz. Anestezi bir bilim dalıdır, kanıta dayalı tıbbın verilerini kullanarak kendi kurallarını oluşturur. Teorik olarak anestezinin komplikasyonu olsa da, pratikte tam donanımlı bir hastanede veya merkezde ehil bir anestezi ekibi tarafından yapılan anestezi uygulamasının, aracınızla trafiğe çıkmaktan daha güvenli olduğu söylenebilir. Biliniz ki özellikle büyük ameliyatlar esnasında ameliyathanede neredeyse bir düzineye yakın uzman eleman (Anestezi uzmanı, teknisyeni ve hemşiresi, en az iki uzman cerrah ve yardımcısı, pediyatrist, bebek hemşiresi, anestezi hemşiresi, ameliyat hemşireleri, ameliyathane teknisyeni ve diğer yardımcı personel, yoğun bakım uzmanı, hemşiresi, teknisyeni ve personelleri  gibi …) SON teknoloji cihazların eşliğinde sizin güvenliğinizi sağlamak için çalışır.

Bu durum istatistiksel verilerle tercüme edildiğinde; bundan 40-50 yıl önce 3000 anestezi uygulamasından birinde anesteziye bağlı hasta kaybedilirken, geniş çaplı yeni bir çalışmaya göre bu gün için bu oran genel anestezili ve üstelik büyük zorlu ameliyatlarda 185 000’de 1 olarak bildirilmiştir. 

2015 yılı Türkiye’de trafik kaza istatistiklerine 183.000 den fazla ölümlü yaralanmalı kaza olmuştur: Yani o zamanki nufusa göre her yıl yaklaşık 400 kişiden biri trafik kazası ile karşılaşıyor ise.., ya da diğer değişle trafik kazasının riski 400’de bir, ve anestezi riski 185.000’de bir …SONUÇ: trafik kazasında risk yuvarlak 460 kez daha fazla. Yani çok daha az riskli anesteziden bile korkuyorsanız, sokağa çıkmayın, arabaya binmeyin…risk günümüzde anesteziye göre 460 kez daha fazla.

Görüldüğü gibi anestezi ilaçlarının, yöntemlerinin, modern monitorizasyon olanaklarının genişlemesi ve anestezi bilgisi, teknoloji ve hekimlerinin sayıca artması her geçen gün anestezinin güvenirliğini de arttırmakta.

Anestezi vücutta kalıcı hasarlara neden olur mu?

Hastaların bir diğer korkusu, anestezinin kişinin zihinsel fonksiyonlarında kalıcı bir bozukluğa yol açabileceği düşüncesidir. Hastalar bu korkularını tam olarak açıklayamasalar da, örneğin yakın aralıklarla birkaç kez anestezi almanın beyin işlevlerini bozabileceği ya da vücutta birikerek kalıcı organ hasarlarına yol açabileceği şeklinde kaygıları olabilmektedir.

Özellikle çocukları söz konusu olduğunda bu kaygılar daha da artmaktadır. Anestezinin, çocuğun zihinsel ve motor gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğinden korkmaktadırlar. Bu tip korkuların hiçbir bilimsel ve tıbbi dayanağı olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Şu anki bilgilerle anestezinin beyin fonksiyonları üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi gösterilememiştir. Aynı şekilde yeni ilaçlar o kadar kısa etkili ve güvenlik marjları o kadar geniştir ki, uygun ilaç seçimi ve uygun dozaj ile üst üste anestezi uygulamaları bebekler tarafından bile kolayca tolere edilebilir.

Anesteziden uyanamama korkusu nasıl tanımlanır?

Bu durumun tıptaki adı “anestezi altında farkındalık” oluyor. Yani ameliyat esnasında bazı şeyleri duymak, kendisine yapılanların farkında olmak, ancak kaslar paralize olduğu için sesini duyurup kendini ifade edememek. Geçtiğimiz yıllarda vizyona giren “Anestezi” isimli film tam da bu konudan bahsediyor. Ancak filmde tarif edilen anestezi altında uyanıklık hali tıbben mümkün değil. Tıbbın tanımladığı farkındalık literatüre göre 1000 anestezi uygulamasından 1 veya 2’sinde görülmekte ve genellikle ağrı hissedilmeden ameliyattan bazı kısa anların sonradan hatırlanması şeklinde gerçekleşmektedir.

Hastalar anestezide sayıklamaktan korkuyor

Hastaların bir çoğunda anestezi ile ilgili ilginç bir kaygı daha gözlemleniyor; anesteziden uyanırken kontrol edemedikleri bazı şeyler söyleme kaygısı. Bu nedenle iyice uyanmadan yakınlarının yanına gönderilmemeyi özellikle rica edenler var. Gerçekten de anesteziden uyandıktan sonraki ilk dönem sonradan pek hatırlanmayabiliyor, ancak hastalar hatırlamasalar da son derece normal ve mantıklı konuşuyorlar, saçma konuşmalar veya itiraflarla hiç karşılaşmıyoruz. Zaten kendi güvenlikleri nedeniyle iyice kendilerine gelene kadar hastalar uyanma odasında takip edilip sonra odalarına gönderiliyor.

Anestezi emin ellerden alınırsa kaygılar azalır

En sık kullanılan ağrı kesicinin bile prospektüsü okunduğunda, pek çok istenmeyen etkinin alt alta sıralandığı görülür. Elbette anestezinin de olası komplikasyonları var. Ancak kişi sağlığı için herhangi bir ameliyata karar verdiyse anestezi korkusuyla baş etmenin en iyi yolu, deneyimli bir  ekibe teslim etmesidir. Hem ameliyat öncesinde hem de sonrasında anestezi doktoruyla görüşerek hem kendisiyle ilgili tüm bilgileri hekiminize aktarıp hem de tüm sorularını ve kaygılarını paylaşmasıdır. Anestezi süreci ile ilgili ne kadar çok bilgi sahibi olunursa kaygılar da o kadar azalır.

Anestezinin diğer şekilleri için (Epidural, spinal, lokal…) tıklayınız

İletişim

Anasayfa