Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar ve Belirtiler

cinsel temasla bulasan hastaliklar HSV
Genital Uçuk – HSV
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE), başlıca bulaşma yolu, cinsel salgılar nedeniyle korunmasız cinsel ilişki olan HIV ve Hepatit-B virüsü de dahil olmak üzere çok sayıda bakteri, virüs, mantar ve parazitin ortaya çıkardığı hastalıkları kapsar. Bunlara örnek olarak…
HIV’in neden olduğu AIDS, 
Hepatit virüsleri B, C (HCV).. neden olduğu sarılığın yanında, Hepatit A ve E
Virüslerden cinsel organ siğilleri (HPV- Human Papillomavirus) Genital Siğiller,
Ayrıca Molluscum Contagiosum virusü de siğil benzeri oluşuma sebep olabilmektedir,
İnsanlarda yaygın olarak görülebilen belirgin bir belirti vermeyen CMV (Sitomegalovirus) enfeksiyonu da cinsel temas dışında da bulaşabilir. 
Bakterilerinin neden olduğu:
Gonore (bel soğukluğu),
Frengi (Syfiliz)
Şankroid (Yumuşak Şankr) (Hemofilus Ducrei)
Nongonokokal Üretritler…Klamidya, Mycoplazma
Lenfogranuloma Venereum (LGV)-(Chlamydia Trachomatis)
Granuloma Ingiunale (Klebsiella Granülomatosis); Donovan cisimcikleri…ilerleyici ülseratif lezyonlar
Parazitlerin neden olduğu Uyuz (Scabies), Kasık Biti (Pedikülosis Pubis) ve Trichomaniasis sayılabilir.
Uyuzda olduğu gibi bazı parazitler cinsel temas dışı yollar ile de (Giardia ve Entemobea Histolitica gibi) bulaşabilir.
Genital bölgede oluşan her enfeksiyon cinsel yolla bulaşmıştır şeklinde düşünmek de YANLIŞTIR.
En sık rastlanan Bakteriyal Vajinosis ve Genital Vajinal Mantar hastalıklarının ise cinsel temas dışı diğer sebeplerle de oluşabileceğini hatırlatalım.
Bu hastalıklardan çoğu vaktinde yakalanır ise rahat tedavi edilebilmektedir. AIDS gibi bazılarının ise kesin tedavisi bugün için yapılamasa da, hastalığı kontrol altında tutmak konusunda fevkalade ilerlemeler kaydedilmiştir. Bazıları ise tedavi edilse dahi özellikle geç kalınmış ise daha sonraki yaşamda kısırlık ya da kanser açısından risk oluşturmaktadır.
Hastalık etkeni bulunduran biriyle girilen cinsel ilişki sonucu vajina, penis veya anüsten vajinal, oral ya da anal ilişki ile bulaşan mikroplar ya da virüsler cinsel organlarda akıntı, şişlik, ağrılı/ağrısız yaralar gibi belirtilere neden olabilirlerse de bazen, bulaştıktan sonra hiç bir belirti vermeyebilirler. Bu nedenle sağlıklı görünen biriyle girilen cinsel ilişkiden hastalık kapmak ya da kendi hastalığını bilmeden başkalarına bulaştırmak mümkündür… Akıntı sağlıklı kadınlarda da görülür ve miktarı, akışkanlığı, beyaz ya da sarı olarak rengi, adet döngüsü boyunca değişkenlik gösterir. Erkeklerde herhangi bir akıntı, kadınlarda ise alışılmışın dışında bir akıntı olduğunda hekime başvurulmalıdır. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon etkenleri ilişki sırasında salgı alışverişi dışında, herhangi bir nedenle etken bulunduran kan nakli, hasta biri tarafından kullanılmış iğne ile enjeksiyon, anneden bebeğine kan yoluyla ya da doğum sırasında hatta kısmen emzirme ile geçebilir. Yiyecekler ve kaplardan ya da aynı ortamda yaşamakla bu tür hastalıklar genellikle bulaşmazlar. Cinsel ilişki sırasında erkeklerden kadınlara hastalık bulaşması cinsel organların yapısı nedeniyle daha kolaydır. Birlikte yaşayanların başkalarıyla cinsel ilişkide bulunmamaları kendilerini ve eşlerini bu tür hastalıklardan korur. Ancak bireyler daha önceki cinsel ilişkilerinden edindikleri bulaşmaları yeni eşlerine taşıyabilirler. Herkes, özellikle de çok eşli olanlar için karşılıklı olarak en kolay korunma yolu, her cinsel ilişkide erkeğin ya da kadının kondom kullanmasıdır.

1. Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlarda Her İki Cinste de Görülebilen Ortak Belirtiler

– Ağrılı idrar yapma, idrar yaparken güçlük, sık idrara çıkma.
– Cinsel organlarda ağrılı/ağrısız açık yaralar ya da kabarıklar.
– Cinsel organlarda siğil ve uçuklar.
– Kol ve bacaklarda kaşıntısız kızarıklıklar, döküntüler.
– Cinsel organda karıncalanma hissi ya da kaşıntı.
– Baş ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma.
– Ateş, üşüme.
– Ağızda yaralar.
– Kasıklarda şiş ve ağrılı bezeler.
– Deri altında şişlikler.

2. Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlarda Erkeklerdeki Belirtiler

– Penisten akıntı (yeşil, sarı renkli) gelmesi. Ayrıca ilk maddedeki belirtiler de olabilir.

3. Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlarda Kadınlardaki Belirtiler

– Düzensiz adet kanaması.
– Kasık ve/veya bel ağrısı.
– Her zamankinden farklı nitelikte vajinal akıntı (beyaz, grimsi, yeşil, sarı, köpüklü, iltihaplı, kokulu)
– Ağrılı ya da güç cinsel ilişki.
4. Bebek ve Çocuklardaki Belirtiler
– Göz iltihabı, tedavi edilmezse gözde yaralara ve körlüğe yol açabilir. Doğumsal sifilizde burun kökü çöküklüğü.
– Zatürre.

5. Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar ve HIV/AIDS’in Bulaşma Yolları

– CYBE cinsel ilişkiyle (oral-anal-vajinal ilişki) geçer.
– CYBE’ da diğer bulaşma yolları ile de geçişi olasıdır. Bu geçiş için, vücudun hastalıklı kan içeren bölümleri, vücut sıvıları (meni, vajinal akıntı, anne sütü vb.) ya da açık yara ve kesiklerle doğrudan temas gerekmektedir.
– HIV’le ilgili olarak; tükürük ve ter gibi diğer vücut sıvıları yalnızca küçük oranlarda virüs içerir ve bu sıvıların enfeksiyona sebep olduğu gösterilememiştir. Bununla beraber, açık yaralar ağız içine kanama yapıyorsa, tükürükteki virüs oranı artabileceğinden derin ve ıslak öpüşme güvenli değildir. Ayrıca, kanda virüs varsa idrar ve dışkı da HIV bulundurabilir. Zedelenmiş deri ile doğrudan temasla da bulaşma olabilir.
– Kirli ve kullanılmış enjektörler, ustura bıçağı, diş tedavisi, sünnet için kullanılan cerrahi aletlerin paylaşılması, bulaşma olan birinden kan nakli, ayrıca hamilelikte, doğumda ve anne sütüyle bazı kan yoluyla bulaşan CYBE’nin ve HIV/AIDS’in anneden bebeğe geçebildiği bilinmektedir.
– Bir hastalık etkeniyle bulaşmış bireylerin (özellikle açık yaralara sebep olan CYBE’si olanlar) HIV/AIDS’e yakalanma olasılıkları daha fazladır.
– CYBE’nin kimden bulaşacağını önceden saptamak her zaman olası değildir. Bulaşma, birey bunu bilmeden, farkına varmadan olabilir.

6. Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların çoğu ve HIV/AIDS Aşağıda Belirtilen Yollarla Bulaşmaz:

– Havadan bulaşmaz.
– Birlikte yaşama, çalışma, mutfak malzemeleri, telefon, kağıt-kalem gibi eşyaların paylaşımıyla genellikle bulaşmaz.
– Hamam böceği, kene, tahta kurusu, sivrisinek, karasinek gibi hayvanların ısırması ile CYBE ve HIV bulaşmaz.
– Aksırık, öksürük, tükürük ve balgamla genellikle bulaşmaz.
– Aynı taşıt aracını kullanma ya da evcil hayvanların bakımıyla bulaşmaz.
– Kan vermeyle bulaşmaz, çünkü testleri yapılır.
– Hijyenik bakımları tam yapılan yüzme havuzu, banyo küveti, hamam ve duştan bulaşmaz.
– Çeşmeler, su içilen musluklar ya da dolaplardan bulaşmaz.
– Kucaklama ya da kısa süreli okşama ile genellikle bulaşmaz.

7. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskini azaltma

Cinsel ilişkide spermisitli lateks kondom (prezervatif, kılıf) kullanmak CYBE’ye karşı iyi bir korunma sağlar. Kondom gebelikten korunma konusunda % 100 etkili değildir, fakat düzenli ve doğru kullanılırsa etkililiği artar.
CYBE olduğu bilinen biriyle; özellikle açık yaraları, döküntüleri, siğilleri, anormal vajinal, üretral akıntısı ya da diğer belirtileri varsa cinsel ilişkide bulunulmamalıdır.
Fiziksel sağlığı iyi olan (iyi dinlenen, aşırı alkol, uyuşturucu ve sigara kullanmaktan kaçınan, dengeli beslenen; taze sebze ve meyve, tahıl tüketen) bir kişi bile enfeksiyona maruz kaldığı zaman hasta olma olasılığı artar. Bedensel sağlığa dikkat etmek kadar riskli davranışlardan kaçınmak ve korunmalı ya da güvenli cinsel ilişki, riski en aza indirebilir.

8. Cinsel Temasla Bulaşan Hastalıklarda Tedavi

Bazı CYBE, sebep olan etkene bağlı olarak tedavi edilebilirken yani çaresi varken, bazıları tedavi edilemez.
Tedavi edilebilen Bel Soğukluğu (gonore), klamidya, frengi, uyuz, trikomonas gibi CYBE’de antibiyotikler kullanılmaktadır. İlaçları doktorun gerekli gördüğü durumlarda, önerdiği süre ve dozda eşle birlikte kullanmak gerekir ve kontroller önemlidir. Aksi durumlarda beklenmeyen sonuçlar ve zararlar oluşabilir.
Tedavi edilemeyen yani çaresi olmayan CYBE’ da bazı belirtileri azaltmak ya da yok etmek mümkündür. Fakat bu, hastalığı tamamen ortadan kaldırmak demek değildir.
CYBE’yi tedavi etmenin en iyi yolu, bir klinikte erken teşhis ve tedavidir. Özel laboratuvar testleriyle tanı konulmalı, yayılmayı önlemek için olabildiğince çabuk tedavi edilmelidir. Yeni bir CYBE ya da hastalığın tekrarlanmasını önlemek için, hastanın cinsel eşi(leri) de izlenmeli ve tedavi edilmelidir.
“Kendi kendine ilaç alma” CYBE için doğru bir tedavi yolu değildir. İlaçlar, doktorun önerisi doğrultusunda kullanılmalıdır. İlacı kullandıktan sonraki bir kaç gün içinde belirtiler kaybolsa bile tüm ilaç bitene kadar ya da reçeteyle önerilen gün sonuna kadar ilaçlar kullanılmalıdır. Doktor kontrolüne ve izlemlere mutlaka gidilmelidir.

9. HIV/AIDS Nedir, Nasıl Bulaşır ve Tanı Konur?

İnsan bedeninin direncini yok eden virüsün adı HIV (Human Immundeficiency Virus) dir ve sebep olduğu bir grup hastalık belirtisi AIDS (Acquired Immun Deficiency Syndrom) hastalığı olarak tanımlanır. HIV insanın bağışıklık sistemini etkiler. Böylece vücut normalde savaşabileceği belirli enfeksiyonlar ve kanserlerle savaşamaz.
Vücuduna HIV girmiş insanlar diğer CYBE’de olduğu gibi belirtisiz ve sağlıklı görünümde olabilirler. Kişiler bunu bilmeden başka insanlara çeşitli şekilde hastalığı yayabilirler. Hastalığın pencere, kuluçka ve AIDS dönemi vardır.
HIV taşıyan bir insan, AIDS hastalığı gelişmeden önceki yıllarda bir belirti olmadan virüsü diğer insanlara bulaştırabilir.

HIV veya AIDS Tanısı Nasıl Konur?

AIDS’in belirtileri, başlangıçta başka hastalıklarda görülen belirtilerle karışabilir. Bu nedenle gerçek tanı kan testleri kullanılarak yapılmalıdır. Bu testler, mutlaka bir klinikte, danışmanlık alınarak yaptırılmalıdır. Ev testlerine başvurulması önerilmemektedir. Günümüzde AIDS artık tedavilerle kontrol altında tutulabilmektedir. Yakın izlem ve kontroller önemlidir.

Anti HIV 1 – 2 ve p24 antijen testleri antijen antikor birleşmesini esas alan en gelişmiş ve etkili tarama testidir. Tahmini bulaş anından 2-4 hafta sonra bu test yapılabilir. Bu yöntemle çalışılan testlerin hassasiyetinden dolayı 2 haftadan itibaren virüse ait p24 antijeni veya antikorları tespit edilebilmektedir. Dördüncü jenerasyon olan bu kitler HIV Combo, HIV Combi ve HIV Duo Ultra gibi isimlerle anılmaktadır.

HIV PCR testi

PCR testi erken evrede HIV virüsünün kanda tespitinde kullanılmaktadır. Enfekte olmuş bir kişinin kanında virüs bulunmasına rağmen erken dönemde virüse karşı antikor oluşmamaktadır. Şüpheli temastan 9-11 gün sonra HIV PCR testi ile virüs varlığı saptanabilmektedir. 28. günden itibaren PCR testinin, virüsü saptama duyarlılığı yüzde 98-100’dür.

HIV Doğrulama testi

Pozitif sonuç bulunan tarama testlerinden sonra HIV doğrulama testi olarak çalışılan HIV Western Blot testi HIV’e özgü proteinlerin olup olmadığını gösteren bir moleküler biyoloji çalışmasıdır. Yapılan çalışma sonucunda HIV e özgü proteinlerden bir kısmının tespit edilmesiyle HIV pozitifliği doğrulanmış olur.

Dördüncü jenerasyon kitlerle yapılmış test sonucunuz reaktif değilse, kişide HIV enfeksiyonu ile bağlantılı olabilecek bir bulgu ya da belirti yoksa, kişi risk grubunda değilse ve kişi riskli bir temas öyküsü tanımlamıyorsa HIV enfeksiyonu negatif olarak değerlendirilir. Yine test reaktif değilse bile, kişide HIV enfeksiyonu ile bağlantılı bulgu ya da belirti varsa ya da kişi kısa süre önce riskli temas öyküsü tanımlıyorsa ya da kişi risk grubunda ise test 2-4 hafta sonra tekrar edilebilir. Tekrarlanan test sonucu yine negatif ise hasta HIV enfeksiyonu açısından negatif olarak değerlendirilir. Ancak kesin negatif sonuç için testin riskli temastan 3 ay sonra olacak şekilde tekrarlanması gerekir.

10.Cinsel Temasla Bulaşan Enfeksiyonların Aşısı Var mıdır?

Şu anda yukarıda belirtilen enfeksiyonlardan HPV (Siğil, Rahim Ağzı Kanseri), Hepatit B, Herpes virüslerine karşı aşılar geliştirilmiştir.