Kanser Tarama ve Pap Smear

Kanser Taraması, Kanser ameliyatları, pap smear, KOLPOSKOPİ, Yumurtalık Kanseri

KANSER TARAMASI
Kadınlık organlarının kanserleri tüm kadın kanserleri içerisinde en çok ölüme neden olan hastalıklardır.
Düzenli istatistik verilerine sahip olması nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri ele alındığında 1995’de 15.800 rahim ağzı kanseri, 4800 bu kanser nedeniyle ölüm, 600.000 anormal pap test, 50.000 yeni kanser öncüsü hastalık tespit edildiği bildirilmektedir. Yine aynı ülkenin verilerine göre rahim ağzı (serviks) kanseri nedeniyle yılda 4 milyar $ harcandığı hesaplanmaktadır. Bu rakamlardan da görüldüğü gibi kanseri ortaya çıkmadan önce tespit etmek daha insancıl, daha ekonomik ve daha başarılıdır.
Çeşitli araştırmalar sonucu kadın kanserlerinin ortaya çıkmadan tespit edilmesinin mümkün olduğu vurgulanmaktadır. Olumlu gelişmeler kanser öncüsü lezyonların tanımlanması ve tanı yöntemlerinin geliştirilmesinden sonra görülmüştür.

KANSER TARAMASI veya ARAŞTIRILMASI GEREKLİ BELİRTİLER NELERDİR?
Jinekolojik kanserlerde şüphelenilmesi gereken belirtiler;

1.Menopoza girmiş kadında kanama veya akıntı olması
2. Adet düzensizliği
3.Adet dışı kanama
4.Cinsel ilişki sonrası ağrı, karında ağrı ve karında rahatsızlık hissi
5.Karında şişlik
6.Yeme içme bozuklukları
7.Vajinal bölgede kaşıntı, yara veya şişlik oluşması
8.Cinsel ilişki sonrası kanama
Vaktinde konulan tanı ile daha kanser oluşmadan pek çok problem kolaylıkla tedavi edilirken…

JİNEKOLOJİK KANSER AMELİYATLARI

Düzenli takip ve kontroller yapılamadığında geç kalınırsa veya vaktinde fark edilmesi zor durumlarda, bazıları ise farklı sebeplerle geliştiğinde başvurulabilecek son yöntem ameliyat olmaktadır.

Endometrium (Rahim içi) Kanseri 
Over (Yumurtalık) Kanseri
Serviks (Rahim ağzı) Kanseri
Vajina Kanseri
Vulva Kanseri
Trofoblastik Hastalıklar…

Günümüzün modern tıp uygulamalarını, bu tip ameliyatlarda özellikle EKİP halinde uzman arkadaşlarımızla birlikte, gelişmiş teknoloji ve cihazları olan en uygun hastaneleri seçip uyguladığımızda ayrıca kemoterapi ve radyoterapi gerekiyorsa planlamaları da fevkalade tedavi ve sonuçları alınabiliyor…

RAHİM AĞZI KANSER TARAMASI – PAP SMEAR

George Papanicolaou rahim ağzı sürüntüsü alınarak henüz kanser gelişmeden (ortalama 10 yıl) önce kansere dönüşme potansiyeli olan öncü hastalıkların tanınabileceğini göstermişlerdir. Böylece ortaya konan sitolojik tarama yöntemi Papanicolaou’nun kendi adıyla Pap Test olarak tüm dünyada büyük kabul görüp yaygınlaşmıştır. Yöntem her ülkede devlet politikalarına da bağlı olarak temel tarama testi olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1970 yılından itibaren 20 yılda rahim ağzı kanserinden ölüm oranının %90 azalması Pap test taramalarına bağlanmaktadır. Kanser olmadan önce öncü hastalıklar ya da lezyonlar en çok 25-35 yaşlarında görülmektedir. Ancak tarama testi bu lezyonları vaktinde erken yakalamak için  tüm kadınlara uygulanan bir yöntemdir. Taramada anormal hücreler tespit edilmesi kesin olarak hastalık varlığını göstermez. Bu durumda hastalığın kesin tanısını koymak için biyopsi alarak dokunun patolojik incelemesi yapılmalıdır.

Biyopsi almak(doku parçası almak) için anormal hücrelerin tam olarak nereden döküldüğünün tespiti gerekir. En doğru yerden (doku almak) biopsi için dış genital (kadınlık cinsel) organların özel mikroskopla büyütülerek gözle muayenesi genel kabul gören yöntemdir: KOLPOSKOPİ

KOLPOSKOPİ ve KOLPOSKOPİ ALTINDA BİYOPSİ

Özel bir eğitim ve alet gerektirmesi dışında ağrısız, kolay, çabuk sonuç alınan, güvenilir bir uygulamadır. Jinekolojik muayenede, pap smear ya da HPV testlerinde sorun olduğunda bugün için tüm dünyada kesin tanı koymak için kolposkopik muayene ve kolposkop yardımıyla biyopsi almak altın standart olarak kabul edilmektedir. Pap test ve gerektiğinde kolposkopik biopsi ile  doğru tanı koymak mümkündür.

 
Kanser taramasında asıl olan kanseri olmadan, kanser öncesi hastalıklar döneminde yakalayarak gerekli takip veya tedaviyi yapmaktır. Burada erken teşhis tanımı tam olarak doğru değildir. Çünkü amaç kanseri değil kanserin öncülerini tespit etmektir. Ancak kanseri erken aşamada yakalamak da ikinci bir kazanç olabilir ve bu programla mümkündür.
 
Bugün artık dünyada sitolojik tarama tartışılmamaktadır. Tartışılan kimlere, ne zaman, ne sıklıkla ,kaç yaşına kadar ve hangi sitolojik (Pap test, thin prep, co-test, HPV testi  vb) yöntemle tarama yapılacağıdır. Ülkemizin bu tartışmalarda konuyu bilimsel platformlardan toplumsal yaygınlığa taşıyamamak gibi ciddi bir eğitimsel, sosyo-ekonomik sorunları olsada son yıllarda gelişmeler olmuştur. Pek çok kadın standart tarama, risk grubunda tarama, tarama şekilleri hakkında bilgi sahibi değildir. Böylece ortaya çıkan karmaşada kadın doğum uzmanının sorumluluğu, hastanın ve sigorta sisteminin yükümlülükleri belirlenememiştir. Gelişmiş ülkelerde pap test yaptırmak doktor için bir zorunluluk olarak görülmekte, sigorta şirketleri de bunu özendirmektedir. Dünyadaki uygulamalardan yola çıkarak aşağıdaki protokolü uygulamak akılcı olabilir,  uygulamalarımız da bu yöndedir. Tarama protokolleri yapılıp kılavuzlar hazırlanırken önce rahim ağzı kanseri açısından yaş ve risk gruplarını belirlemek gerekmektedir.
 

PAP SMEAR TESTİ NEDİR ?

Rahim ağzındaki (serviks) kanser başlangıcı olabilecek herhangi bir hücresel değişikliği belirleyen basit bir testtir.
Bu gün için en güvenilir ve kolay tarama yapılabilen kadın kanseri, serviks (rahim ağzı) kanseridir.
Bu test bazen hafif bir enfeksiyon belirtisinin bazılarının da yakalanabilmesini de sağlar. 
Bir erken tanı yöntemidir.
 
PAP SMEAR NASIL YAPILIR ? PAP SMEAR TESTİ AĞRILI MIDIR?
Jinekolojik muayene sırasında, doktorunuz tarafından steril özel bir plastik fırça benzeri çubukla rahim ağzındaki akıntıya dökülen hücrelerden sürüntü şeklinde akıntı örneği bir rahatsızlık, ağrı vermeden bir örnek cam üzerine ya da sıvıya alınır. Alınan bu örnek PATOLOJİ LABORATUVARI na gönderilerek patoloji uzmanları tarafından incelenir ve pap smear raporu düzenlenir.

Pap Test ile tarama sıklığı, HPV virus varlığı

Son yıllarda kılavuzlar sıklıkla değişerek risk bazlı ve kişiye özgü tarama protokolleri oluşturulmuştur. Eskiden taramaya genellikle ilk cinsel ilişkiden sonra ya da 20’li yaşlarda  başlanırdı. Kaç yaşına kadar tarama yapılması konusunda fikir birliği yoksa da en az 65 yaşına kadar düzenli pap test yapılması genel olarak kabul edilen bir kuraldır. Ancak 65 yaşından sonra da taramalara devam edildiğinde kansere yakalansa da hastanın yaşama şansının %63 arttığı ve tarama için yaş sınırı konulmasının yanlış olduğunu vurgulayan yayınlar da vardır. Sonuç olarak pap smear testi standartlara uygun olarak yapılıyorsa: 
     Yüksek Risk Grubunda;
          İlk Pap Test normal ise yılda 1 kez
     Düşük Risk Grubunda;
          3 yıl üst üste Pap Test normal ise 3 yılda 1
     Kanser dışı nedenlerle rahim alındıktan sonra 3 yılda 1 ?
     Kanser veya kanser öncüsü nedenlerle tedaviyi takiben,
          İlk 2 yıl 3 -6 ayda 1
          Sonraki 3 yıl 6 ayda 1
          Ömür boyu yılda 1  pap smear test yapılmalıdır, ancak;
Bununla birlikte co-test dediğimiz HPV tiplendirmesi ile birlikte yapılması testin gücünü, tanı koymayı ve risk hesaplayarak takip ve tedaviyi daha etkili hale getirdiğinden son yıllarda bu iki test hastanın risk ve yaş durumuna göre sıklıkla birlikte kullanılmaktadır ve yeni protokoller/kılavuzlar geliştirilmiştir.
 
PAP SMEAR SONUCU NASIL DEĞERLENDİRİLİR ? ANORMAL SMEAR ve BİYOPSİ NE ANLAM TAŞIR?
Basit bir tedavi ile geçebilecek hafif bir enfeksiyon ya da örneğin alındığı bölgede bazı hücresel değişiklikler bu testle anlaşılabilir. Her hücresel değişiklik kanser demek değildir. Ancak bazı değişikliklerin hekim tarafından daha sıkı izlenmesi gerekebilir. Bazen bu hücresel değişiklikler kanser anlamı taşır. Rahim ağzı kanseri anlamına gelen değişiklikler bulunduğunda hemen tedavi şansı doğar.
Kişinin yaşı ve genel durumuna bağlı olarak değişmekle birlikte, anormal olabilecek pap smear ve kolposkopik biyopsi sonuçları ASCUS, ASC-H, LSIL,LGSIL, HSIL, HGSIL, CINI, CIN II, CIN III gibi sonuçlardır. CIN III ve daha ötesi kanser benzeri anomalilere işaret eder…
Gecikildiğinde kadının ölümü ile sonlanabilecek rahim ağzı kanseri, bu testlerle vaktinde müdahalede bulunup- erken devrede bazen büyük ameliyata bile gerek kalmadan- hemen tedavi edilirse, hastalıktan eser kalmaz. Bu testlerle en erken dönemde tanı konulmuş olur. Erken dönemde büyük ameliyatlara gerek kalmadan yapılan tedavilerden biri de LEEP Konizasyondur, genellikle hastane yatışına gerek kalmaz.
Pap Smear KİMLER, Ne Zaman YAPTIRMALI ?
Pap smear erken tanı koymaya yönelik bir test olduğundan yaptırmak için kadının şikayeti olması gerekmez. Rahim ağzında yarası olan, cinsel ilişki sırasında ağrı ve batma duyan, damla şeklinde kanaması olan ya da sürekli akıntısı olan kadınlar hiç vakit kaybetmeden pap smear testini yaptırmalıdır. HANGİ DÖNEMDE YAPTIRMALI ? Pap smear için en uygun zaman iki adet kanamasının ortasındaki günlerdir. Testten önceki 48 saat cinsel ilişki olmaması, hazneye ilaç konulmaması daha iyi sonuç alınmasını sağlayacaktır.
 
NE SIKLIKTA YAPTIRMALI ?
Bu konuda tüm dünyada uygulama kılavuzları değiştiğinden, sizin risk durumunuzu en iyi bilen doktorunuz tarafından size bu konuda yapılacak öneriler doğrultusunda hareket etmelisiniz. Eğer genital herpes tanısı konmuşsa veya üreme organlarınızın bulunduğu yerde siğil ya da testlerde HPV – papilloma virusu varsa ki bunun özellikle bazı tiplerinin rahim ağzı kanserinin ana sebebi olduğu bugün biliniyor, ya da geçmişte yaptırdığınız pap smearden olağan dışı sonuç geldi ise sıklıklar değişecek, doktorunuzun önerdiği sıklıkta tekrarlanması yararlı olacaktır.
 
NEREYE BAŞVURMALI ?
Smear testi, kolposkopi ve biyopsiler Kadın Doğum uzmanı doktorlarca muayene sonucu önerileri doğrultusunda ve kılavuzlara da uyumlu olarak yapılmalıdır. 

Over (yumurtalık) kanserleri

En sinsi seyreden, toplumda sıklıkla ve kolaylıkla uygulanabilecek tarama testleri olmadığından (ya da güvenilir olmadığından) geç tanı konabilen ve en çok öldüren kanserler olmaları itibarıyla bu konuda da araştırmalar hızla sürmektedir. Vajinal ultrason, doppler ve yumurtalık kanserli hastaların kanında artan bazı kanser belirteçleri (CA-125 gibi) ve bir takım indeks hesapları ölçülerek yapılan çalışmalar pek yüz güldürücü olmamıştır. Ancak yumurtalık kanseri riski yüksek olan hasta grubunda ve menopozda  bu yöntemler kullanılabilir. 
Bu açıdan yumurtalık ve rahim içi (endometrium) kanserleri için de risk grupları veya hastalığın sıklıkla görüldüğü durumlar tanımlanmıştır. Bunlar;
Yumurtalık (Over) kanserinin;
     Çocuk doğurmamış ve emzirmemiş kadınlarda
     1.derece yakınlarında yumurtalık kanseri olanlarda
     Kısırlık tedavisi için yumurtlama ilaçlarını uzun süre kullananlarda
     Bazı diğer kanserlerle birlikte daha sık görülebileceği bildirilmektedir.

Endometrium(rahim içi) kanseri

Diğer kadın kanserlerinin de olmadan önce tanınabilmesi için pek çok araştırma yapılmaktadır. Bunlardan endometrium (rahim içi) kanseri için vajinal ultrason ile kalınlık ölçümleri, şüpheli durumlarda diagnostik ve operatif histeroskopi ve biyopsiler umut vermektedir. Özellikle menopoza girmiş kadınlarda rahim içi dokunun kalınlığı artmış olarak bulunursa probe küretaj veya daha güvenilir olan endoskopi (histeroskopik) ile doku örneği alınarak (biopsi) kanser öncüsü hastalıklar veya erken dönemde kanser yakalamak mümkündür.
Aşırı kilolu ve tansiyonu yüksek (ideal ağırlığın %30’undan fazla)
Şeker hastalığı olan
Çocuk doğurmamış ve emzirmemiş
Polikistik Over (Yumurtalığın çok sayıda kistlerle karakterize) hastalığı olan kadınlarda daha sık görüldüğü bildirilmektedir.
Bu kanserin öncü belirtileri düzensiz kanamalar ve ultrasonda  rahimde kalınlaşma veya endometriyal hiperplazi şeklinde başlar.