Karboksiterapi Nedir? Sellülitler Liposuction’dan Farkları nelerdir?
Karbondioksit (CO2) gazının tedavi amaçlı derialtına enjekte edilerek dolaşımın ve dokudaki bölgesel metabolizmanın hızlandırılması işlemidir. CO2 gazı, ilk olarak 1930 (Royat termallerinde, Fransa) yılından itibaren günümüze kadar tıbbın hizmetinde kullanılmaktadır. Tedavi hızlı, rahat, etkili ve cerrahi olmayan bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Karboksiterapi özellikle “sellülit tedavisinde” ve bölgesel şekillendirmede son derece etkili bir yöntem olarak kabul görmektedir.
Uygulama son derede basit olmakla birlikte, karbondioksit gazının cilt altı doku içine 27-30G ‘lik (0.3 mm) bir enjektörle enjekte edilmesi prensibine dayanır. Enjekte edilen gaz, yakınlardaki doku tarafından emilir (absorbe edilir). Uygulanacak bölgeye göre işlem süresi değişmektedir.
Uygulamanın ETKİLERİ:
Cilt altı mikro dolaşımda damar genişlemesi artar,
Kılcal damar kan akışı artar ve hızlanır,
Yağ eritici (lipolitik) etki oluşur, diğer yöntemler de eklenirse birlikte etki artar,
Yüzeye yakın dokularda oksijen kullanma potansiyeli artar,
Fazla su ve ödem atılarak su toplanmasının düzenlenmesi sağlanır,
pH dengesi sağlanır, doku yenilenmesini uyarılır,
Adele, kas tonüsünün -sertliğinin artışı sağlanır.
Karboksiterapinin Etkili olduğu Durumlar?
Estetik Patolojilerde
Sellülit–gevşemiş ve ileri derecedeki selülitli dokularda.
Bölgesel yağ dokusu azaltma
Liposuction–lipoplasti öncesi ve sonrası etkinlik artırma
Deri grefti öncesi ve sonrası tedavisinde, ameliyat ve yara izleri
Stria (cilt çatlakları)
Boyun, dekolte ve kol bölgesinin toparlanması
El ve yüz cildinin toparlanması ve gençleştirilmesi
Damar hastalıkları
Organik ve fonksiyonel periferik arter patolojilerinde.
Yaşlılığa bağlı damar sertleşmelerinde (Arterioeskleroz)
Diabete bağlı kılcal damar patolojilerinde.
Romatoloji -Androloji
Otoimmün artrit. Yoğun artrit.
Mikrodolaşım bozukluğuna bağlı penis ereksiyon bozukluklarında.
Dermatoloji
Psoriasis (sedef).
Mikrodolaşım bozukluğuna bağlı ülserlerde, Diabete bağlı ülserlerde
Varise bağlı ülserler
Spor Hekimliği
Spor aktivitesini ve performansını artırmak.
TEDAVİ BÖLGELERİ ve ETKİLERİ NELERDİR?
Basende, Gevşemiş ve ileri derecedeki sellülitli dokuların giderilmesi, Bölgesel yağ dokusu fazlalığının eritilmesi, Liposuction – lipoplasti öncesi ve sonrası pürüzlerin giderilmesi
Karbondioksit nasıl etki yaratır?
Karbondioksitin iki etkisi vardır: İlki mekanik olarak yağ eritici (lipolitik) etki, diğeri ise bölgedeki kılcal damarları genişletici (kapiller vazodilatasyon) etki. Kılcal damarların genişlemesi bölgeye daha fazla oksijen taşınmasını ve doku içindeki sıvının atılmasını sağlar. Böylelikle ödem çözülür, yağ yıkılır, doku daha genç ve sıkı bir görünüm kazanır.
İşlem ağrılı mıdır?
Bazı hastalar enjeksiyon bölgelerinde hafif bir sızı hissedebilirler. Bu genellikle bir kaç saniyeden uzun sürmez. Dolaşımın hızlanmasına bağlı olarakta 10-20 dakika süre ile hafif bir sıcaklık hissi oluşabilir. CO2’i düzenli bir hızda ve miktarda deri altına veren cihaz ve ekleri vasıtasıyla, her vücut alanı için çok düşük dozlarda (50 – 200 cc) enjekte edilir.
Cerrahi bir uygulama değildir. Seans sonrası yatak istirahati yoktur. Hücrelerden yağ uzaklaştırılır. Selülit nerde olursa uygulanır. Bandaj kullanılmaz. Ağrısı ve yan etkisi minimaldir.
Tedavi için kaç seans gereklidir? Sellulitlerin giderilmesi için değişmekle birlikte ortalama olarak 10-20 seansa gerek vardır. Seans sayısı sellulitin derecesi ve yaygınlığı ile orantılıdır. Haftada bir veya iki uygulama yapılabileceği gibi günaşırı uygulamalarda yapılabilmektedir. Her seans ortalama 10-45 dakika sürer.
Karbondioksid toksik (zehirli) bir gaz mıdır? Hayır. CO2 gazı renksiz, kokusuz bir gaz olup, yaşayan canlıda en son oluşan metabolik atıklardan biridir. Vücudumuz istirahat ortamında dakikada yaklaşık 200 ml. CO2 üretmektedir. Bu miktar, fiziksel egzersiz sırasında 10 katına kadar çıkabilmektedir. Dokularda ürettiğimiz bu gazı akciğerlerimizden atmaktayız.
Bu nedenlerden ötürü karboksiterapinin önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Bazan enjeksiyon yerlerinde hafif morluklar oluşabilmekle birlikte bu etki de geçicidir. Tıpta karbondioksit gazı, kapalı ameliyat olarak da bilinen “laporoskopi” ameliyatlarında da batın içini şişirmek için yüksek hacimlerde (3-7 litre) uygulanmaktadır.
Gebeler ve Emzirenler
İnsüline bağımlı ileri diabetes mellitusu (şeker hastalığı) olanlar
Pıhtılaşma bozukluğu olanlar (Hemofili gibi)
Akut Tromboembolisi olanlar, akut tromboflebit geçirmişler
Kanseri olanlar
Yüksek tansiyonda ve İleri kalp hastalığı olanlar
Gangrende, Stroke ve iskemik atak geçirmişlerde
Şiddetli renal yetmezliği olanlarda
İşlemin maliyeti nedir?
İşlemin maliyeti yapılacak bölge genişliğine ve periyodik tekrarına göre değişir. Kliniğimizde bu yöntemi rahatsızlığın yoğunluğuna bağlı olarak tek ya da diğer yöntemlerle birlikte uygulama yapıyoruz. Bilgilendirme amaçlı, ücretsiz bir muayene ve ön görüşme için kliniğimizden randevu isteminde bulunabilirsiniz.