Menopoz ve Beslenme

Menopoz döneminde nasıl beslenelim?

Menopoz döneminde kadınların en büyük problemi hızla alınan kilolar

Menopoz döneminde hormon düzeylerindeki değişim metabolizma hızını etkilemekte ve yavaşlatmakta, (pratik olarak 30 yaşından sonra metabolizma hızı her sene %1 azalır ) vücut daha az enerji kullanmaktadır. Bunun yanı sıra kullanılan bazı ilaçlar da metabolizmayı yavaşlatarak daha da iştah artışına neden olabilmektedir.

 Bazı kadınlar menopoz öncesinde kilo problemi yaşamasalar bile menopozda kilo artışının gözlenmesi  aynı miktar ve özellikte yediklerini iddia etseler de bu yüzden muhtemeldir. Menopoz yaşı genellikle kadınlarda emeklilik yaşına da denk geldiği için evde oturmak, daha az hareket yapmak da kilo artışını tetikleyen faktör. Bu dönem kilo verme hızını neredeyse yarı yarıya düşürür.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki menopoz dönemindeki kadınlarda tat duyusundaki azalmayla daha çok tatlı yeme eğilimi de görülmektedir. Bunun için düzenli bir beslenme programı uygulanmalı, sık sık ve az az beslenmeli, yemeklerdeki yağ oranı azaltılmalı, posadan zengin sebze ve meyvelere ağırlık verilmeli, beyaz ekmek yerine kepekli veya çavdar ekmek tercih edilmeli, su tüketimine dikkat edilmeli, günde en az yarım saat yürüyüş yapılmalıdır.


Menopoz döneminde sık rastlanan sağlık problemleri

Menopozda östrojen düzeyinin azalması ile kalp hastalığı riski %50- 60 oranında artar ve yüksek kan basıncı görülür. Hızlı kilo artışından dolayı kan bulgularında özellikle şeker seviyesinde düzensizlikler görülebilir. Yine hormonal değişimin etkisiyle metabolizmayı etkileyen tiroid hormonunun salgılanmasında problemler yaşanabilir. Bu nedenle bu dönemi sağlıklı ve rahat geçirebilmek için düzenli aralıklarla kan tahlillerinin yapılmasını önerilir.
Menopozda östrojen düzeyinde azalmayla kemiklerinden kalsiyum kaybı hızlanır. Bu nedenle kalsiyum gereksinmesinde artış gözlenir. Menopoz öncesi günlük 1000 mg kalsiyum gereksinimi bu dönemde 1500 mg’a kadar çıkar.

Menopozda beslenme ve dikkatli edilecekler

Günde 500ml az yağlı süt veya 2 kase yoğurt tüketilmelidir.Kahve, alkol ve aşırı baharatlı yiyeceklerin sıcak basmasını artırmasından dolayı sakınılmalıdır. Onların yerine açık çay veya bitki çaylarından özellikle ısırgan, adaçayı, ıhlamur, biberiye… destek alınmalıdır.

Günde 2 -2.5 lt su içilmelidir.  Kafeinin kalsiyumu bağlamasından dolayı kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır.

Tuz tüketimi azaltılmalı, yemekleri tatlandırmak için baharatlardan veya sodyumu azaltılmış tuzlardan kullanılmalıdır. Tuz hem vücutta ödem yapmakta hemde idrarla kalsiyum atımını  hızlandırmaktadır.

Sebze ve meyveler lifli yiyecekler olduğundan tüketimi artırılmalıdır. Günde 3 porsiyon meyve ve 6-8 porsiyon sebze tüketilmelidir.

Yağlı balıklar, fındık, badem, ceviz  omega-3 yağ asidinden zengin olduğundan beyin ve genel vücut sağlığı için faydalıdır.

Tam tahıllı ürünler ve kurutulmuş meyveler; kuru üzüm, kuru erik.. B vitaminlerinden zengindir. Bu dönemde görülen uyku bozuklukları, huzursuzluk, endişe, korku, halsizlik ve sinirlilik gibi belirtiler hormonal eksiklik yanında B vitamininin de eksikliğinin göstergesidir. Ayrıca kuru üzümde bulunan elaidik asit sayesinde de kemik erimesi engellenip, östrojen seviyesi dengede tutulmaktadır.

Meyvelerin çoğu potasyumdan zengin olduğu için vücut su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur, beyne oksijen iletiminde, kalp ve diğer kaslarımızın da sağlıklı yapısının korunmasında etkisi bulunmaktadır.Yeşil yapraklı sebzeler, soya filizi, soya fasulyesi, nohut, nar içerisinde fitoöstrojen bulunduğundan ayrıca vitamin ve minerallerden zengin olğundan beslenmelerinde yer almalıdır. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yarattığı etkilere karşı korur.

Az yağlı süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, beyaz lahana, kuru baklagiller, fındık, susam, badem kalsiyumdan zengin besinlerdir.

İletişim

Menopozda diğer konular… Kanser, meme, osteoporoz…